Türk hükümetini temsil eden kişilerin referandum yürüyüşlerine izin verilmemesi nedeniyle bazı Avrupa ülkeleri ile kriz artarken, siyasetçilerin “yurtdışında propagandası yasaklayan” Seçim Kanunu’na riayet etmedikleri ortaya çıktı.
Kriz Türk kanunlarına göre 2008 yılında konulan “yurtdışında propaganda yasağı” meselesini gündeme getirdi. Kanunda gösterilen, daha önce yurtdışında yaşayan seçmenler gümrük kapılarında veya Türkiye’ye gelerek ses veribler. 2008 tarihli kanuna göre ise onların yaşadıkları yerlerde oy verme hakları sağlanıp. Ancak bu yasa bugüne kadar hiç ele alınmayan bir sınırlama konuldu. Türk siyasetçilerin yurt dışında her türlü kapalı ve açık alanlarda, seçim propagandası yapması yasaklandı. Kanunda yurtdışında propaganda yasağı “yurtdışında, yabancı nümayəndəliklərdə ve gümrük kapılarında seçim propagandası yapılamaz” şeklinde verilir.
“Deutsche Welle” in yazdığına göre, mevlud Çavuşoğlu’na ve Bekir Bozdağ toplantı salonu verilmemesi ile başlayan kriz Avusturya ve Hollanda’ya ulaşınca, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) səssiz- sedasız bir karar vermiştir. Kanun siyasetçilere yurtdışında propaganda yasağı koydu. YSK nın bu kararına rağmen, bakanlar Avrupa’da salon toplantıları geçirmek kararı verince de, kriz doruk noktasına ulaşır.
Türk siyasetçileri bu yasak ile ilgili yöneltilen sorulara cevap olarak, dolayısıyla kanunu bozduklarını itiraf ettiler. Profesör İbrahim Kaboğlu da siyasetçileri kanuna riayet etmemekte suçlayarak söyledi: “Bu tavır” ben kendi yasama uymayacağam, senin ölkende de ihlal edeceğim “demektir. Bu tavır hukuk kültüründen ya bixeberlik, ya da onu vece almamak demektir. Sürekli hukuka meydan okuyarak gittiğin Anayasa değişikliğine uyacağının garantisi ne olacak? “
You must be logged in to post a comment.